Kaçar, planın gerek uluslararası sözleşmelere, gerekse Milli Parklar Yönetmeliği’ne, Av ve Yaban Hayvanlarının ve Yaşam Alanlarıyla ilgili Yönetmeliği’ne ve Bakanlık Olur’una aykırı olduğunu söyleyerek, “Revize Plan kapsamında yapılacak seyir terası, asma köprüler ve bağlantı yolları için başlatılacak inşaatlar doğal yapıları jeolojik ve jeomorfolojik oluşumlar ile ekosistemlerde bozulmaları, endemik türler ile diğer koruma statüsündeki türlerin yok olmasına neden olacağı için sonradan onarılması imkânsız bozulmaları ortaya çıkaracaktır” dedi.
REVİZYON PLANI ULUSLARARASI VE ULUSAL MEVZUATLA ÇELİŞİYOR
Adını Köprü Çayı ve ırmağın açtığı kanyonlardan alan ve 1973 yılında Milli Park İlan edilen Köprülü Kanyon Milli Parkı için yapılan son plana kadar 4 Uzun Devreli Gelişme Planı yapıldığını hatırlatan Kaçar, “Planlamalarda temel ilke, mutlaka korunması gereken alanlar başta olmak üzere, alan içinde yaşayan yerel halkın ve sahaya gelecek ziyaretçilerin bu kaynak değerlerine zarar vermeden yapacakları faaliyetlerin nerede yapacaklarının belirlenmesine dayalı zonlama (bölgeleme) çalışmasıdır. Ancak bu son Revize Plan’da öngörülen faaliyetlerin “Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi” olarak nitelenen alanlar içinde yer almadığı halde, Planda “Kanyonun bir yakasından diğer yakasına geçmek için kanyona dik olarak projelendirilecek yaya asma köprüleri sayısı 2’yi geçemez ve bu köprülerin geçtiği hassas koruma alanlarında kalacak güzergahlar sürdürülebilir kullanım bölgesi olarak kabul edilir.” ifadesi Mülga Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın Korunan Alanlardaki Zonlama Çalışmaları hakkındaki “Bakanlık Olur” yazısına da açıkça uymayan aykırı bir ifadedir” dedi.
KIZIL AKBABALAR RİSK ALTINDA
Kaçar, kanyonda ayrıca sayıları gün geçtikçe azalan ve nesli tehlike altında bir yırtıcı kuş olan kızıl akbabaların da yuvalarının muhtemel inşaatlar ile tehlike altında olacağına işaret ederek, “Burası hem sucul fauna, hem de karasal faunayı oluşturan türlerin, bu tür faaliyetlerden nasıl etkilenecekleri bilimsel bir araştırma yapılmadan, planlanması zaten yanlış bir şey. Biz Köprülü Kanyon’un doğal ve bakir kalmasını istiyoruz. Burada yapılacak rafting, zipline gibi etkinliklerin de frekansını ve katılımcı insan sayısının planlama altına alınmasını istiyoruz. Eğer Milli Parkta bir şeyler yapılacaksa, önce burada yaşayan insanların ekonomik olarak kalkındırılması ve alana daha fazla sahip çıkabilmesi için eko-turizm faaliyetlerinin yapılmasını öneriyoruz” dedi.
Davanın birinci duruşması ve arazi keşfi 03 Mayıs 2024 günü Milli Park sahası içinde, Dernek adına Avukat Kemal Aybek, TODBA Şube Başkanı M. Necati BAŞ, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Mehmet KORKMAZ ve Prof. Dr. Yasin KARATEPE’nin uzman olarak katılımı ile yapıldı.